ÇANLAR TÜRKİYE İÇİN ÇALIYOR.
Hukuksuzluğun, ve adaletsizliğin, yolsuzluğun, rüşvetin, yağma, vce talanın meşrulaştırıldığı, anayasal meşruiyetin yok sayıldığı ülkenin iflasın eşiğine geldiği bir süreçte ülkemizin üstünde adete ölü toprağı serpilmiş çaresizlik içinde kıvranan aciz ve zavallı insanlar gibiyiz. ölü toprağı üzerimizden atmak için silkinmediğimiz takdirde bizleri kötü günler bekliyor...
anayasal meşruiyeti yok sayan ve tanımayan ülkeyi karanlığa götürmek isteyen bir zihniyetin bütün anayasa ihlallerine rağmen kendi meşruiyetini yitiren bir iktidarın iktidarda olması ve bu hukuksal çelişikinin demokratik meşruiyetle giderilmediği takdirde ülkenin kaosa sürüklenmesi kaçınılmaz gibi gözüküyor. en kötüsü de ülkemizi karanlığa sürüklemek ve götürmek isteyen tarikat ve cemaatlerin kaos çıksın diye hazırda beklemeleri. muhalefetin zayıf olması grup toplantıları ve medya muhalefetiyle yapılan muhalefetin hiç bir yaptırım gücünün olmaması taban hareketine dayalı örgütlü geniş kapsamlı birleşik bir toplumsal muhalefet hareketi yaratılamadığı takdirde ülkemizin karanlığa sürüklenmesi kaçınılmaz gibi gözüküyor...
haksızlığa, hukuksuzluğa, ve adaletsizliğe anında refleks ve tepki gösteren toplumlar demokrasi kültürünün göstergesidir. Bugün yaşadığımız süreçte iktidara talip olan siyasi partilerle beraber demokrasinin nüveleri olan bütün toplumsal hareketler aciz, çaresiz, zavallı gibi hiçbir şey yapmadan usluca seçim gününü beklemeye ikna edilmiş adeta.
Bir kafesin içinde bir maymun, kapı açık ama dışarı çıkmıyor, altında şu yazı vardı....Öğretilmiş çaresizlik...çok etkilenmiştim..
Öğrenilmiş çaresizlik, bir daha deneme cesaretini kaybetmektir. Sürekli başarısızlık korkusuyla hareket etmektir. Kendine olan güvenini, 'başarabilirim' inancını kaybetmektir. Öğrenilmiş çaresizlik zihne takılı bir psikolojik kelepçedirde.
YAYGINLAŞTIRILAN 'ZİHİNSEL KÖLELİK'
Zihinsel kölelik, bir yönüyle öğretilmiş çaresizliktir. Öğretilmiş çaresizlik; bir canlının maruz kaldığı zorluklardan kurtulamayacağına inandırılması, maruz kaldığı zorluğa alıştırılmış olması ile zamanla kişilik yitimine dönüşümüdür.
Öğretilmiş çaresizlikle, beyin sorgulama yeterneğini yitirir ve yaşatılan zorlukların farkında olamaz, zamanla zorluklara alışılır.
Albert Einstein;
"Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir"diyor.
Sorgulama yeteneğinin yitirilmesi zamanla zihinsel köleliğe dönüşür.
Zihin işliyor, muhakeme yeteneği açıksa, olaylar neden-sonuç ilişkisi ile anlaşılır, gereği düşünülerek doğru sonuca varılır.
Zihinler durdurulmuş, muhakeme yeteneği dondurulmuş ise inanılan kişi/otorite nasıl isterse öyle düşünülür, öyle anlar ve öyle davranılır.
Günümüzde yaygınlaştırılan zihinlerin dondurulması ve köleleştirilmesi birey ve toplum için tehlike oluşturmaktadır.
Kitle iletişim araçlarının çoğunda zihinsel kölelik ve bağlı olarak öğretilmiş çaresizliğin yaygınlaştırılması için adeta yarışılmaktadır.
Eşit yurttaş olma, özgür birey olma bilinci yerine doğru zannedilen yanlışlar ezberlerletilerek otoriteye bağımlılık, gönüllü kölelik yaygınlaştırılmaktadır.
Ekonomik köleliğe ek olarak oluşturulan bu gönüllü kölelik ikinci kez köleliktir.
Fikri hür, vicdanı hür, bağımsız kişilikli birey oluşumunu engelleyen 'zihinlerin dondurularak köleleştirilmesi ' aşılması gereken birinci öncelikli sorundur.
Bu durum aşılabilinir mi?
Zorlukları vardır; ancak imkansız değildir.
Farkına vardırmak, azim, kararlılık ve bilgi ile zihinsel köleleştirme de aşılabilinir.
Amerika'da köleliğin yaygın olduğu zaman 1849 yılında, Harriet Tubman adlı kadın, köleleri esaretten kurtarmak için bir örgüt kurdu ve 700'e yakın köleyi esaretten kurtardı.
Bu konuda öncü bir figür haline gelen Harriet'e sordular:
"Köleleri kurtarmak için en zor adım nedir?"
Derinden iç çekip cevap verdi:
"BİR KÖLEYİ, KÖLE OLMADIĞINA İKNA ETMEK! "der. Aşılması gereken ilk adım, kişinin içinde bunulduğu durumun farkına vardırılmasıdır.
İnsanlık; insanın aklını kendisinin kullanması, iyi, doğru ve güzel yönünde değişime direnen dünyayı değiştirebilmek için ışık saçan öncüler sayesinde ilerlemektedir.
Mevlana diyor ki ;"Mum olmak kolay değil. Işık saçmak İçin önce yanmak gerek!"
Köleliğin kaldırılması öncüsü Harriet
Tubman ve insanlığa ışık saçan bütün öncülere saygılar.